Dünyanın En Güzel Kitabı, Bodrum'un bir köyünde, kitap için ağlayan bir çocukla, ona kitap hediye eden Berlinli bir yazarın arasındaki sıradışı dostluğun hikâyesidir. Yazar, hediye ettiği kitabın ilk sayfasına, bir daha kitap için ağlamamasını, kendisine bir gün dünyanın en güzel kitabını göndereceğini veya bizat getireceğini yazarak Berlin'e döner.

Rengül büyüyüp liseli genç bir kız olduğunda yazara bir teşekkür mektubu gönderir. Yazar, yıllar sonra gelen bu teşekkür mektubundan çok etkilenir. Dört yıl mektuplaşırlar, aralarında benzersiz bir dostluk oluşur. Çocuğa verdiği sözü yerine getirmek için, bu dostluğun hikâyesini yazar ve adını da Dünyanın En Güzel Kitabı koyar. Bu arada Rengül liseyi bitirip üniversiteye başlamıştır. Hocalarının, arkadaşlarının, yerel basının ve salonu dolduran katılımcıların önünde, yazar, çocuk Rengül'e söz verdiği kitabı üniversiteli Rengül'e hediye eder. Türk ve dünya edebiyatında benzeri olmayan bu sıradışı dostluk hikâyesi, Vehbi Bardakçı'nın bizzat yaşadığı gerçek bir olaydır.

Özgün bir anlatım, akıcı, yalın, şiirsel bir dil. Anlık ilişkilerin önemsiz olmadığını, hayatınızı bu küçük ayrıntılarla dokuduğunuzu fark edeceksiniz. Masal tadında akıp giden ve sizi kendinizle buluşturan bir eser.